Deyimler

Toplam 11,193 deyim bulundu. Alfabetik sıraya göre listeleniyor.

(birini) çamurdan çekip çıkarmak

birini kötü veya onurunu tehlikeye düşüren bir durumdan kurtarmak.

13

(birini) çarşamba pazarına çevirmek

özellikle yüze vurarak çok dayak atmak.

16

(birini) çiğ çiğ yemek

parçalayıp öldürecek derecede kızdığı birini tehdit etmek.

12

(birini) çileden çıkarmak

çok kızdırmak: 'Karşı taraftan konuşanın kolağası Mustafa Kemal oluşu hepsini çileden çıkarır.' -F. R. Atay.

14

(birini) defterden (defterinden) silmek

adını anmaz olmak, dost saymaz olmak.

13

(birini) demire vurmak

birini demir zincirle bağlamak.

15

(birini) deniz tutmak

deniz taşıtlarında sallantıdan etkilenmek: 'Biz tayfaları da deniz tuttu ama geminin doktoru bir defacık olsun, görünmedi.' -S. F. Abasıyanık.

11

(birini) dişine kestirmek

birini alt edeceğine veya dövebileceğine inanmak: 'Bunlar dişlerine kestirdikleri mahkûma iflahını kesinceye kadar gaddarca saldırırlar.' -K. Korcan.

16

(birini) el üstünde tutmak

bir kimseye çok saygı ve sevgi göstermek: 'Ama azdır sanatçılara saygı gösterenler, onları el üstünde tutmak isteyenler.' -S. Birsel.

14

(birini) fena etmek

1) kötü davranmak; 2) kötü bir duruma düşürmek: Bu koku beni fena etti.

16

(birini) gafil avlamak

umulmadık, beklenmedik bir zamanda yakalamak, zor duruma düşürmek: 'Nasıl sinsice yaklaşmıştı baykuş, düşmanlarını nasıl gafil avlamıştı.' -C. Meriç.

11

(birini) gaza getirmek

birini olmadık bir şey veya hayalî bilgilerle coşturmak, ileri sürmek.

10

(birini) gır gıra almak (getirmek)

alaya almak: 'Baskına dikkat et diye emir yayımlamıştı da gır gıra aldık adamı.' -A. İlhan.

11

(birini) gömleğinden (gömlekten) geçirmek

evlat olarak kabul etmek, evlat edinmek.

13

(birini) gönülden çıkarmamak

sevilen kimseyi unutmamak.

10

(birini) görüp gözetmek

korumak, yardım etmek, mukayyet olmak.

10

(birini) gözü ısırmak

bir kimseyi tanıyacak gibi olmak.

13

(birini) gözüm görmesin

'bana görünmesin, yüzünü görmek istemem' anlamında kullanılan bir söz.

12

(birini) hacı bekler gibi beklemek

büyük bir sabırsızlıkla beklemek.

15

(birini) haraca kesmek

zorbalıkla para koparmak veya çıkar sağlamak.

12

(birini) helalliğe almak

biriyle evlenmek.

13

(birini) hırs basmak

hırslı duruma gelmek.

10

(birini) hor tutmak

birine karşı küçümseyici, incitici davranışlarda bulunmak.

13

(birini) hoş tutmak

birine iyi ve sevecenlikle davranmak.

15

(birini) ifrit etmek

çok kızmasına yol açmak, öfkelendirmek.

11

(birini) ipe çekmek

asarak öldürmek.

13

(birini) işe almak

iş yerinde çalıştırmaya başlatmak.

11

(birini) işe koşmak

birine iş yaptırmak: 'Babama varıncaya kadar hepimizi işe koşuyor.' -R. N. Güntekin.

9

(birini) kan boğmak

beynine kan hücumuyla ölmek.

12