En Çok Okunanlar

En popüler atasözleri ve deyimler

En Çok Okunan Atasözleri

aç aman bilmez, çocuk zaman bilmez

aç hiçbir mazeretle susturulamaz, çocuk da istediği şeyi hemen elde etmek ister.

38 görüntülenme

taşıma su ile değirmen dönmez

işi yapacak olanda yeteri kadar güç bulunmadıkça başkalarının küçük katkılarıyla sürekli ve büyük bir iş yürütülemez.

38 görüntülenme

sabreden derviş muradına ermiş

beklemesini bilen kimse sonunda amacına ulaşır.

38 görüntülenme

abdalın yağı çok olursa gâh borusuna çalar, gâh gerisine

varlıklı ama akılsız ve hesapsız kişi malını gereksiz yerlere harcar, telef eder.

37 görüntülenme

söz gümüşse sükût altındır

susmak bazen konuşmaktan daha iyi sonuç verir.

37 görüntülenme

öfke ile kalkan ziyanla (zararla) oturur

öfkesine kapılarak iş gören sonunda güç duruma düşer.

37 görüntülenme

balık baştan avlanır

bir şeyi ele geçirebilmek için onu yönetenleri elde etmek gerekir.

37 görüntülenme

iyilik eden iyilik bulur

iyilik eden kimseye zamanı geldiğinde başkaları da iyilik ederler.

37 görüntülenme

Ak akçe kara gün içindir

İnsan, parasını gereksiz yere harcamamalı, ileride karşılaşabileceği zor durumlar için biriktirmelidir.

36 görüntülenme

abdestinde namazında olmak

dindar olmak.

36 görüntülenme

dost başa, düşman ayağa bakar

iyi bir görüntü verebilmek için her zaman temiz giyinip kuşanmak gereklidir.

36 görüntülenme

abıhayat içmiş

yaşı çok ilerlemiş olmasına karşın genç görünen (kimse).

36 görüntülenme

acı patlıcanı kırağı çalmaz

herhangi bir duruma alışkın olan kimseyi benzer kötü durumlar etkilemez.

36 görüntülenme

aç ne yemez, tok ne demez

yoksul kimse eline geçen şeyin iyisine kötüsüne bakmaz, varlıklı kişi ise en güzel şeylerde bile kusur bulur.

36 görüntülenme

ağaç yaş (fidan) iken eğilir

insanlar küçük yaşta kolay eğitilir.

36 görüntülenme

abdestsiz yere basmamak

dinî kurallara titizlikle bağlı olmak.

35 görüntülenme

abliyi kaçırmak (bırakmak, koyuvermek)

1) soğukkanlılığını yitirip davranışlarını denetleyememek; 2) şaşırıp ne yapacağını bilememek.

35 görüntülenme

el elin eşeğini türkü çağırarak arar

insanın kendi sıkıntı ve sorunlarına başkaları gereken önemi vermez, gerektiği kadar ilgilenmez.

35 görüntülenme

dost acı söyler

yakınlarımız, eksikliklerimizi çekinmeden söylerler.

34 görüntülenme

aç it fırın duvarını deler

aç kimse karnını doyurmak için önüne çıkan engellerin tamamını aşar ve isteğini elde eder.

34 görüntülenme

keskin sirke küpüne (kabına) zarar

öfkeli, sert kimsenin zararı kendisinedir.

34 görüntülenme

it ite (buyurur), it de kuyruğuna

işi yapmak istemeyen onu mutlaka başkasına ısmarlar.

34 görüntülenme

düşenin dostu olmaz

varlıklı kişi yoksullaşınca çevresindeki dostlarından kimse kalmaz.

33 görüntülenme

acısını çıkarmak

1) acılığını yok etmek: Soğanın acısını çıkarmak. 2) mec. uğradığı maddi veya manevi zararı karşılayacak bir iş yapmak. 3) mec. öç almak: 'Ustanın kendisini küçük burjuva münevveri diye aşağılık görmesinin acısını çıkarıyor.' -N. Hikmet.

33 görüntülenme

aç elini kora sokar

aç insan, geçimini sağlamak için kendisini her türlü tehlikeye atar.

33 görüntülenme

akıl yaşta değil, baştadır

akıllı olmanın yaşla ilgisi yoktur, bazı küçükler büyüklerden daha akıllı olabilir.

33 görüntülenme

ad takmak

1) adlandırmak: 'Çadırlarının başından ayrılmayan inatçı grevcilere öteki işçiler, çadır tutan diye ad taktı.' -L. Tekin. 2) alay etmek veya övmek amacıyla lakap takmak.

33 görüntülenme

ağırlığınca altın etmek (değmek)

çok değerli olmak.

32 görüntülenme

ağız etmek

yaranmak için kibar konuşmaya çalışmak: 'Kolonya dökmekten, şeker tutmaktan iyi gözükeceğim diye ağız etmekten yoruldu.' -L. Tekin.

32 görüntülenme

acele işin sonu pişmanlık

acele ederek yaptığımız işten istediğimiz sonucu alamayabiliriz.

32 görüntülenme

En Çok Okunan Deyimler

borç gırtlağına çıkmak

borca batmak.

29 görüntülenme

fark etmez

'önemi yok, etkisi olmaz, değişmez' anlamında kullanılan bir söz.

29 görüntülenme

... demeye getirmek

doğrudan söylemeyip dolayısıyla anlatmak: 'Hadi, sedirin önünde tepsiyi elimden sen al, demeye getiriyormuş.' -A. Ağaoğlu.

29 görüntülenme

(bir durum birinin) sinirine dokunmak

hoşuna gitmemek, sinirlendirmek: 'Bu söz sarhoş olmayan zevcesinin fena hâlde sinirine dokunmuş.' -R. N. Güntekin.

29 görüntülenme

(bir iş) elinde olmak

isteyince o işi yapabilmek.

29 görüntülenme

... demeye kalmamak

söylemeye, yapmaya fırsat olmamak: İşimiz bitiyor demeye kalmadı, herkes ayağa kalktı.

29 görüntülenme

... vaziyeti takınmak

herhangi bir tavır takınmak.

29 görüntülenme

(...-mesi) gün meselesi

olması her an mümkün, sürekli gerçekleşebilecek durumda: Kovulması gün meselesi olduğu için usta bir taraftan sıkıştırıyor, patron bir taraftan sıkıştırıyor.

29 görüntülenme

... durumuna düşmek

şartları kötüleşmek.

29 görüntülenme

(...) hakkı tanımak

izin vermek: 'Saliha, anneye çocuğunu haftada iki kere görme hakkı tanıyan kararı yazdırıyor.' -A. Kulin.

29 görüntülenme

hâl hatır (hâlini hatırını) sormak

bir kimseye 'nasılsınız, ne durumdasınız' anlamında nezaket sorusu yöneltmek: 'Karşılıklı oturdular, hâl ve hatır sordular, sonra sustular.' -R. H. Karay. 'Rapor almışsa, çiçekler, kolonyalar getirir, hâlimizi hatırımızı sorar, moral verir.' -M. İzgü.

29 görüntülenme

... nerede ... orada

söylenilen iki şeyin birlikte olması gerektiği anlatılmak istendiğinde kullanılan bir söz: Ben nerede sen orada.

29 görüntülenme

uzatmaları oynamak

1) bir görevde son zamanlarını yaşamak; 2) sp. oyunda uzatma dakikalarını oynamak; 3) mec. ölmek üzere olmak.

28 görüntülenme

gülmekten kırılmak (katılmak, yarılmak)

aşırı derecede gülmek: 'Ahali gülmekten kırılıyordu.' -R. N. Güntekin.

28 görüntülenme

içine atmak

1) sıkıntısını kimseye belli etmemek; 2) yapılan bir kötülüğe karşı sesini çıkarmamakla birlikte, bunu unutmamak.

28 görüntülenme

(bir işe) dört elle sarılmak (yapışmak)

bir işe büyük bir özen ve önem vererek girişmek: 'Sen bize dört elle sarılırsan zarar etmezsin.' -R. N. Güntekin.

28 görüntülenme

... durumunda olmak (bulunmak)

zorunluluğunda olmak.

28 görüntülenme

dara düşmek

para sıkıntısına düşmek: 'Madam onu çocuğu gibi seviyordu. Dara düştüğü günlerde hizmetini hiç aksatmadan para mara istemedi.' -T. Buğra.

27 görüntülenme

... yaşını sürmek

... yaşında olmak: 'Artık çocuk değilsin, on yedi yaşını sürüyorsun.' -O. V. Kanık.

27 görüntülenme

(bir işe) burnunu sokmak

gerekmeden her işe karışmak: 'Bir kere burnumu sokmuştum işin içine, sonuna kadar gitmekten başka çare yoktu.' -E. Bener.

27 görüntülenme

(bir şey birinin) zihnini kurcalamak (tırmalamak)

1) bir şey sık sık hatırlanıp insanı düşündürmek: 'Beni sevmiyor, yeniden zihnimi kurcalamak, sinirlerimi üzüntü içinde bırakmak istiyor.' -E. İ. Benice. 2) çözülmesi gerekli bir konu üzerinde durmak.

27 görüntülenme

sandık başına gitmek

sandığa gitmek.

27 görüntülenme

ağzının tadını kaçırmak

1) neşesini, keyfini bozmak: 'Ben o kadınlardan değilim ki, evin büyüğü ben olacağım diye tutturup akılsızlıklarla ağzımın tadını kaçırayım.' -M. Ş. Esendal. 2) bir kimsenin kurulu düzenini bozmak.

26 görüntülenme

anasının ipini satmış (pazara çıkarmış)

ipsiz, kendisinden her türlü soysuzluk beklenebilen (kimse).

26 görüntülenme

burnu büyümek

kibirlenmek, büyüklenmek: 'Yalnız onun mu burnu büyüdü? Burnu büyüyen büyüyene!' -N. Hikmet.

26 görüntülenme

(bir işe) adı karışmak

kötü bir işle birinin ilgisi bulunduğu söylenilmek.

26 görüntülenme

suyunu çekmek

1) yemek kaynayıp suyu kalmamak; 2) tkz. tükenmek: 'Paralar suyunu çekti. Fabrika da olduğu gibi Nihat'a geçti.' -N. F. Kısakürek.

26 görüntülenme

kök salmak

1) iyice tutunmak, sağlamlaşmak, yayılmak, köklenmek: 'Benliğe kök salan gönül bağlarını kim tarif edebilir?' -H. E. Adıvar. 2) bir yere iyice yerleşmek.

25 görüntülenme

(bir durumu) açığa vurmak

belli etmek, ortaya çıkarmak: 'Mantıksal bir dille açığa vurduğu bu harika önerinin aksayan bir yanı vardı.' -N. Nadi.

25 görüntülenme

çam devirmek

karşısındakine dokunacak veya kötü bir sonuç doğuracak söz söylemek: 'Bu hoppa oğlan, karısına ne diller dökecek, ne potlar kıracak, ne çamlar devirecekti.' -H. R. Gürpınar.

25 görüntülenme